27 Aralık 2020 Pazar

Gelmiyor

Hiç bitmemiş arayışlarım bulamayışlarım. buldum sanıp yanılışlarım. Olayın yaşla da alakası olsa, aslı kiminle karşılaştığımız olsa gerek. Ne hissetiğimiz her zaman doğru sonuçlar vermiyor. Hissetmenin dışında anlamak gerekiyor ve bu anlam bütünlüğünde kendin kalarak mutlu olabilmek. Olmuyor ama olamıyor biliyorum, bir yanlışlık var seziyorum sonu gelmeyen. Eriyorum, bitiyorum, tükeniyorum.. sonu gelmiyor.

3 Ekim 2014 Cuma

Özlemek

Soğuk bir günün ortasında güneş sizi ısıtmaya çalışırken vuran rüzgarın iliklerinize kadar üşütmesidir özlemek.

12 Ağustos 2014 Salı

Askerlik

Bir çıkıştır belki askerlik, belki bir kafa dinleme yeri ya da her şeyin kaybedildiği bir ruhsal bunalım halidir. Hangisi olduğunu bitirdiğimde buraya yazacağım elbette. hatta elimden geldiğince yaşadıklarımı bir defterde tutacağım. Onlardan bazılarını yayınlarım belki burada. Bir kaç haftadır buraya bir şeyler yazayım istedim ama tek kelime bile yazamadım. isteyince olmuyor hiç bir şey, bu yüzden bekliyorum her zaman. İstemeyi ve içimden gelmesini. Bugün 12 Ağustos. Akşam 23:30 otobüsüyle gidiyorum tam 6 ay sonra tekrar gelicem aranıza. Belki benden eser kalmayacak ya da kendimi tamamlamış olarak geleceğim. Bunu birlikte göreceğiz. Sadece askere gitmiyorum kendimi de bulmaya gidiyorum diyebilirim.
Hoşça kalın ve mutlu kalın ben gelene kadar...

21 Mart 2014 Cuma

Bazı şeyler

Yine kaldım baş başa, çıktı arşa farkındalığım.
Gözlerim dolmakla dolmamak arasında.
Alıştığım şeylere şaşırmaya başlıyorum.
Gördüklerime inanmak isterken geçen zaman için ağlamak istemiyorum her zamanki gibi.
Bir değişiklik var mı diye kontrol ediyorum arada.
Üşüyorum nasıl bir his bilmediğim bir his içinde.
Mutluluğu düşündükçe içim ısınıyor.
Gözlerim kapanıyor karanlığa...

Güzel bir ses kulağımda,
Güzel bir aşkı anlatır gibi,
Bilmediğim bir dilde,
Daha önce hissettiğimi düşünüp düşünemediğim bir his gibi duyduklarım,

Bir yerlerde beni izleyen biri varmış gibi hissediyorum bu ara,
Yaşananları kaygılı ya da kaygılı izliyor gibi,
Zamanı daha var gibi hemde yok,
Olsa da olur olmasa da,
Gözleri yeşil ya da kahve,
Farklı biri,
Ne güzel ne çirkin,
Huzuru temsil edebilecek biri,
Pek bir özelliği yok,
Ne de dikkat edici bir özelliği var,
Arada gülümsüyor onun varlığını hissedip düşündüğümde,
Kimileri uzak artık,
Kimileri yakın,
Kimilerinin seslerini duymak için dinliyorum,
Kimilerini duymamak için kapatıyorum kulaklarımı,
Yakın bazı şeylerin olması için,,
Uzak olmayacağını düşündüğüm güzel şeyler,

Düşünmedikçe daha mutlu olunmaz,
Düşünmedikçe insan olunmaz,

Bir şeyler yoluna girerken,
Bazı şeyler...

18 Aralık 2013 Çarşamba

içimdekiler

Yine düştü yalnızlık gök yüzünden düşe düşe ayağımın dibine. Kamaşan gözlerim güzelliğinden değil sızan gözyaşlarımın etkisindenmiş. Derinden bir yerlerden bir çığlık gibi sesiz sedasızdı hayatımdaki her şeyin anlamsızlaşması. İçimi bile uzun zaman sonra döküyorum. bir kaç denemede elde edemediğim rahatlamayı uzun zaman sonra yaşamanın getirdiği rahatlıkla ve içimden geldiği gibi yazıyorum. Her zaman yaptığım gibi. Öyle ya hep içimden geldiği gibi yaptım kimi zaman içimden gelmeden yaptıklarımın oluşturduğu samimiyetsizlik sonrası bir alışkanlık haline geldi bu. Mutlu olmak için kimseyi üzmedim ve üzüldüğümde başkalarının da üzülmesini beklemedim. Sadece anlaşılmaktı istediğim.
Aşkın binlerce tanımı vardır ve ben bunu milyonlarca kez söyleyebilirim. Her dönemde farklılaşan fikirlerim gözlerimdeki menzil değişimi ve tanıdığım yeni insanlar. aklımdan o kadar çok şey geçiyor ki hiç birini bir ipliğe dizip sergileyemiyorum. Bir ipliğe dizildiğinde ortaya çıkan şeyin beklediğim kadar güzel olmayacağını hissettiğim için mi yoksa bunun için gücümün kalmamasından mı bilinmez daha az sevmeye başladım insanları.
Hayatı farklı gözlerle görmeye başladım. İnsanların iki yüzlü bencil olmaları sevmeye olan ilgimi sevilmeye doğru itmeye başladı. Çünkü ben herkesi seviyordum ama beni seven az kişi vardı ki bunda benimde oldukça payım vardı. Yazdıklarımı okudukça vazgeçiyorum yazmaktan ve vazgeçtikçe hayatın daha bir çekilmez olduğunu kendimle olan ilişkimin daha bir bozulduğunu düşünmeye başlıyorum.
beğenilme kaygılarımı bir kenara atıp kelime yanlışlarını düzeltmeden yayınlıyorum zira buraya zaten bir tek ben giriyorum.

3 Eylül 2013 Salı

Kendin bilmek...

Öyle bir canlıyız ki ne canlı ne cansız. Hayatın girdabında dengede kalmaya çalışıyoruz. Dengede kalamayan ayakta da kalamıyor haliyle. Kopup gidiyor bilinmezlere. Biraz deli olmak lazım aklımızı kullanmaya çalıştığımız zamanların arta kalanında. Bazen akıllı rolünü bir kenara atıp neysek o olmalıyız. Biraz akıllı, çokça cahili, azca entel, belki çok bilmiş belkide kendini beğenmiş. Herhangi biri olabiliriz ve olmalıyız da. Zira hiç kimse göründüğü kadar akıllı ve göründüğü kadar güçlü değil. Kendimiz olmaktan korktukça, kendimizi bize anlatanlara inanmayacak, kendimizi tanımadan bu diyarlardan gideceğiz. 

"İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendin bilmez isen,
Bu nice okumaktır,"demiş Yunus Emre. 

Kendimizi bilmeli, insanları eleştirirken eleştiriyi önce kendimize yapmalıyız değil mi. Öyledir elbet, öyle yapmak lazım. Bir çok öğretide bu durum anlatılır ve haksız eleştiri yapılmaması gerektiğinden dem vurulur. 

Kötü olan her şey neden bu kadar çekicidir. Haramlar ya da yasaklar neden bu kadar albenilidir.

18 Haziran 2013 Salı

Dimi?

Bu gece sana bir şeyler yazmak istedim,
Yazdım yazdım sildim hep,
Ne diyeceğimi bilemedim,
Seni çok seviyorum desem,
O kadar az kalıyor ki sevgimin büyüklüğünün yanında,
Bir şey demeye gerek yok diyorum,
Davranışlarımla gösteriyorum zaten falan diyorum,
Duruyorum,
Düşünüyorum,
Gerçekten öyle mi?
Gerçekten gösterebiliyo muyum?
Her an arayıp endişelenmem,
Bir şeyler için çabal....
Yeter,
Yeter sus,
Neyi ne kadar yaptığın değil ki her şey,
Her şey kuralına uygun ve yeterince olabilir,
Ama,
Eğer yorgunluğunu alamıyorsa bir aşık aşık olduğunun,
Moralini yerine getiremiyorsa,
Unutturamıyorsa aklındaki karışıklıkları,
Ne önemi var ki,
Hayallerin, hayal edilenlerin zamanı varsa,
O zamana kadar hiç bir şey yapmamak aptallıksa,
Senin yaptığın en büyük aptallık diyorum kendime,
Ama nafile,
Yapamıyorum yaa,
Olmuyor,
Çıkmıyor kelimeler,
İçimden birisi fısıldıyor,
Seviyorum...
Bunun için doktor raporuna ihtiyaç yok,
Seviyorum ve biliyorum,
Bunları yapamasam da,
Hissediyosun,
Hissediyosun dimi?